Ayla Bakkallı: Kongre, dünya çapında bir hareket başlatmalı
qha
Ayla Bakkallı: "Kırım Tatar Dünya Kongresinin Kırım-Ukraynanın yerli halkı Kırım Tatarlarını desteklemek için uluslararası toplumu bir araya getirmek amacıyla dünya çapında bir hareketi veya uluslararası kampanyayı başlatması gerekiyor." dedi
NEW YORK (QHA) - Ankarada 1-2 Ağustos 2015 tarihlerinde yapılacak 2. Dünya Kırım Tatar Kongresine az bir sure kala Kırım Haber Ajansı (QHA), dünyanın dört bir yanında bulunan Kırım Tatar siyasetçi, aktivisti, sivil toplum erbaplarına Kongreden beklentileri ve söz konusu insanlara göre Kongrede öncelikli olarak ele alınması gerektiği konularla ilgili fikirlerini aldı.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ve Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlunun desteğini içeren güçlü birleştirici bir ses olmadıkça Kırım Tatarlarının geleceğinin güvence altına alınamayacağının altını çizen Dünya Kırım Tatar Kongresi Koordinasyon Konseyi Üyesi, Kırım Tatar Milli Meclisi ABD temsilcisi ve Ukrayna BM Daimi Temsilciliği Yerli İşleri Danışmanı Ayla Bakkallı, QHAya yaptığı açıklamada Kongrede ele alınmasını istediği 5 maddeyi dile getirdi.
Kırım Tatar Dünya Kongresindeki tartışmaların Kırımın Rusya tarafından ilhak ve işgal edildiği gerçeği ışığında yapılması ve bu gelişmenin Kongrenin ikinci oturumunda ele alınması gerektiğini belirten Bakkallı, Kırım Tatar Dünya Kongresi Kırım Rusya tarafından işgalinin ve beraberinde getirdiği gelişmeler tarafından şekillenecek olup, Kongre bağlamındaki planlar ve strateji bu gelişmelere yanıt olarak oluşturulmalıdır. Kırım Tatarları Türkiyeyi ikinci Kırım Tatar Dünya Kongresinin düzenleneceği bir yer olarak seçerek bu gelişmelere yanıt olacak ilk adımı atmış bulunmaktadırlar dedi.
Dünya Kırım Tatar Kongresinde ele alınmasını beklediği konulara da değinen Bakkallı şöyle konuştu:
2009 yılından bu yana Kongrenin İcra Koordinasyon Üyesiyim. Kanımca, öncelikle yapılacak Kongrenin uluslararası topluma Kırımın sınırlarından giriş ve çıkışın serbest hale getirilmesi yönünde baskı uygulaması doğrultusunda stratejinin çerçevesini oluşturmalıdır. Maalesef, günümüzdeki durum Rusyanın herhangi bir sorumluluk üstlenmeksizin istediğini yapması için elverişlidir. Ayrıca haberciliğe karşı konulan yasaklar Kırımda ilhak altında neyin olup bittiğini öğrenmemizi olanaksız kılmaktadır.
Kırım işgali karşısında uluslararası toplumun karşılaştığı durumun karmaşıklığı göz önüne alındığında Kırım Tatar Dünya Kongresi işgalden beri yerli halk olan Kırım Tatarlarının özel sorunlarına çözüm üretme yolunda uluslararası mekanizmaların kullanılması konusunda savunuculuğu kilit öğe haline getirmek için bir hukuki çerçeve oluşturmalıdır. Kırım Tatarlarının bu spesifik sorunlarının arasında işgal altındaki Kırımı terketmek zorunda kalan Kırım Tatarlarının bulunması, işkenceye maruz kalan, kaçırılan, baskı uygulanan Kırım Tatarlarının bulunması ve bunlara karşı her gün insan hakları ihlallerinin yapılması gibi sorunlar bulunmaktadır.
Bu hukuki programlar ve bu doğrultuda atılan adımlar zaman almakla birlikte bunlar uzun vadede ilerleyebilmemiz için önemli adımlardır.
İkincisi, Kırım Tatar Dünya Kongresinin dünya çapında üyelerinin bulunması nedeniyle Kırım-Ukraynanın yerli halkı Kırım Tatarlarını desteklemek için uluslararası toplumu bir araya getirmek amacıyla dünya çapında bir hareketin veya uluslararası kampanyanın başlatılması stratejik olarak sağlıklı bir adım olacaktır. Bunun için deneyimli, bilgi sahibi ve bu stratejiyi oluşturma kabiliyetine sahip ağlara geniş erişimi olan uzmanlara ulaşılmalıdır. Bunun yanısıra Dünya Kongresi ihtiyaç duyduğu finansman kaynağını belirlemeli, dayanacağı kapasiteyi, karşılaşılması muhtemel engelleri ve yardım sağlayacak kurum/şahısları belirlemelidir. Bizim Ankaradaki ikinci toplantımız bu hareketin/kampanyanın başlatılması için bir platform oluşturabilir.
Kuşkusuz, Kırım Tatar Milli Meclisinin Başkanı Çubarov ve liderimiz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlunun desteğini içeren güçlü birleştirici bir ses olmadıkça geleceğimizin güvence altına alınamayacağı gerçeğinin altını çizmek gerekir.
Üçüncüsü, Kırım Tatar Dünya Kongresinin kendi medya bağlantılarının yanısıra yeni medya erişim platformları oluşturmalıdır. Bu medya erişim platformu kendi hikayemizi çeşitli güçlü platformlar aracılığıyla anlatmak için yaratıcı teknolojilerin kullanılmasını sağlayabilir.
Dördüncüsü, Türkiyede yaklaşık olarak 5-6 milyon Kırım Tatarı yaşamaktadır. İşte bu zamanda onların desteğine ihtiyacımız vardır. Türkiyedeki Kırım Tatar dayanışma dernekleri kendi bölgesindeki karar alıcı makamları etkileme konusunda öncü bir rol üstlenme fırsatına sahiptir. Türk tabanı Kırımdaki Kırım Tatarları Kongre aracılığıyla desteklemek için ortak çaba sarfetmeli ve çabalarını koordine etmelidir. Türk tabanı ayrıca bu doğrultuda Ukrayna hükümeti ile işbirliğini geliştirmeli ve Kırımdaki Kırım Tatarlarının durumunu sürekli izlemeli ve konuları Türkiyenin ve Ukraynanın ulusal çıkarları çerçevesinde tanımlamalıdır.
Beşincisi, Kırım Tatar Dünya Kongresi bizim liderlerimiz olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Meclisi Başkanı Refat Çubarovun Kırıma girişine izin verilmesi için müzakere süreci içerisinde yardım sağlamalı ve çalışmalıdır.
Bu konferansta Ukrayna Birleşmiş Milletlerde 2014 yılının Nisan ayında BM Yerli Halkların Hakları Bildirisini desteklediğini ve Meclisi ve Kurultayı Kırım Tatarlarının yegane temsil organı olarak tanıdığını açıkladığı vurgulanmalıdır. Birleşmiş Milletlerin Yerli Halkların Hakları Bildirisinin 3. Maddesi yerli halk olan Kırım Tatarlarına kendi kaderini tayin etme hakkını tanımaktadır. Bu bildirinin 4. Maddesi Kırım Tatarlarına diğer haklarının yanısıra özerklik ve özyönetim hakkını tanımaktadır.
Son olarak, Kırım Tatar Dünya Kongresi her zaman Kırım Tatar Meclisine Kırımın ilhak ve işgal altında bulunduğu bu dönemde yardım etmek için hazır bulunmalıdır.
QHA
|