Kırım 6 Aydır Rus İşgalinde...
Emre D.
Kırım, yaklaşık 6 aydır Rus işgalinde. Görünen şu ki meseleyi sadece izlemekle yetinip ve politik yorumlar yapmaktan öteye gidemiyoruz. Ne yazıkki bu yazı da sürecin politik kritiğini yapmaktan öteye gidemeyecektir.
Türkiye'de yaşayan Kırımtatarlarının birlikte hareket edememesinin herkese göre birçok farklı nedenleri vardır. En basitinden şehir şehir veya dernek dernek ayırabilirsiniz. Bu ayrılmanın sebebi birçok kez tartışılmış, çeşitli yazılara birçok kez konu olmuştur. Bize göre bunun altındaki asıl neden kanaat sahiplerinin kadro partileri gibi davranmasıdır. Tabiki burada kadro partilerini, kitle partilerini ve sivil toplumculuğun yaşanan süreçlerden sonra geldiği yeri tartışmayacağız. Benzetmenin nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koyarak, herkes gibi bir çözüm yolu bulmaya, İçinde bulunduğumuz durumu toplumsal koşullara göre yorumlamaya çalışacağız.
Kırımtatarlarının yaşadığı süreci bir bütün olarak irdelemek bizi elbetteki yanlışlıklara sürükleyecektir. En başından yaptığımız yanlış da bizi, sonucu elimizde olmayan yerlere götürüyor. Çok parçaya bölünmüş olan Kırımtatar halkının her yaşadığı ülkeye göre farklılıklar göstermesi artık en tipik özelliği olmuş durumda. Çağımızda bir İsmail Gaspıralı da olmadığına göre bu farklı yerlerde yaşayan Kırımtatarlarının sorunlarının çözümü elbetteki her topluma göre farklılık gösterecektir. Bu demek değildir ki her ülkede yaşayan Kırımtatar toplumu o ülkenin sosyal, kültürel ortamında yok olup erisin... Anlatmak istediğimiz her ülkede yaşayan Kırımtatar toplumu için kendi ülkesinde farklı bir bireştirici çözüm yolu bulunmasıdır. Her ülkedeki sosyal, ekonomik, toplumsal koşullara göre belirlenen politikalar elbet birgün tüm Kırımtatarları için birleştirici olup doğru yolu bulmamızı sağlayacaktır.
Türkiye'de yaşayan Kırımtatarların durumu, an itibariyle pek de parlak görünmüyor. Hep aramızda tartışılan konu, Kırım'a neden bu kadar ilgisiz kaldığımız... Şu kadar nüfusumuz olmasına rağmen bu kadar etkimiz var tarzında yaklaşımlar sürekli yakındığımız şikayetler.Bu şikayetler de zaman zaman yapıcı olmak yerine ortamı alevlendirmeye ve tartışmaya götürüyor. Bunun sonunda da yine bir bölünme yaşanıyor. Türkiye'deki Kırımtatarlarının Kırım'daki işgale tepkisiz kalmasının bana göre en belirgin sebebi aradaki kültür kopukluğudur. Millet olma yolundaki mihenk taşı olan kültürdür. Burada tabiki kimseyi kültür mirasına ya da diline sahip çıkamadı diye suçlamıyoruz. Meselenin tespitini yapıp bir çözüm yolu bulmaya çalışıyoruz.
İsmail Gaspıralı'nın Türk Dünyasında yarattığı etkiye şu an ulaşabilen ve uzun bir müddet boyunca da erişebilecek olan bir şahıs, akım, topluluk henüz ufukta görünmüyor. Aslında Gaspıralı'nın yarattığı dilden ziyade kültür yaratmak ve bu kültür mirasını sahiplenecek toplumlar yaratmaktı. Sade bir dilbilimciden ziyade, toplumun kalbine inebilen bir sosyologtu aynı zamanda. Sadece dilbiliminin veya sadece tarih bilmenin bir işe yaramayacağının farkındaydı. Bu yüzden Asya'daki Türk Dünyası'na ve Müslüman coğrafyasına bizzat giderek buradaki toplumları yerinde keşfetti.
Şuan Türkiye'deki tatarlara baktığımız zaman herkesin kendisine göre doğru ya da yanlış bir tarih bilgisi, yorumculuğu olduğunu görüyoruz. Herhangi bir kimsenin tatarların yaşadığı yere giderek bir sosyoloji araştırması yaptığına henüz şahit olmadım. Akademik çalışmalara konu olmuş birkaç istisna dışında tabi. Yani meselenin özü şu ki Kırımtatarların ve bu kültürün durumu artık kritik seviyeye ulaşmış durumda. Ciddi sosyolojik araştırmalar ve arkasından uygulamalar gelmez ise kritik seviyeyi aşıp kültürümüz yok olma yolunda. Meselenin hala farkında değiliz. Durum sen ben olayını aştı. Artık bir an önce biz olma yolunda adımlar atılmalıdır.
Gözümüze çarpan bir diğer nokta da Kırımtatarları olarak Türkiye'de yeterince meşhur tarihçimiz var. Fakat bir ressam, heykeltraş, Kırımtatar mimarisini yaşatan mimar, ya da kültürümüzü yansıtan bir sanatçı dikkatinizi çekti mi? Sadece tarih biliyoruz. Sadece tarih tartışıyoruz. Artık siz de sıkılmadınız mı tarihten...
Yazımızın devamı gelecek sayıda.
|