KIRIM’A SES VER TÜRKİYE…

Mustafa SARIKAMIŞ(*)

Kırım’ın yerleşik Rusları ile Rusya Federasyonu güçlerinin ortaklaşa operasyonları sonucu Kırım 27 Şubat 2014 tarihinde önce işgal sonra ilhak edildi. Bu süreçte Ukrayna doğusunu kaybetme derdine düşünce Kırım bir mermi atılmadan kaybedilmiş oldu. Tabi ki bu işten en çok zarar gören gene Kırım’ın yerli halkı Kırım Tatarları oldu. Yeni Kırım’ın Rus yöneticileri ilk iş olarak KTMM’ini parçalama, bölme ve yok etme politikalarına başladı. Önce büyük vaatler ile kandırmaya çalıştığı Kırım Tatarlarını bu yöntemle bölemeyeceğini anlayınca sertleşerek Kırım Tatarlarının Milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve KTMM başkanı Refat Çubar’ın Kırım’a girişi yasaklandı. Bu süreç işlerken de kendine tabi olabilecek zayıf halkalara rüşvetler vererek halkıyla ters düşmeleri sağlandı.

Bu siyasi sürecin ekonomik yansımaları da oldu. Kırım’da market vitrinleri boşaldığı gibi olanlarında fiyatları aldı başını gitti. Zaten 18 Mayıs 1944 sürgünü ile yerlerinden yurtlarından edilen Kırım Tatarları vatan’a kök salmaya çalışırken ekonomik sıkıntılarında pençesine düştü. Kırım’ın ekonomik olarak en zayıf kesimi olan vatandaşlarımız günlük ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma düştü. Ukrain şirketlerinin bir bir Kırım’ı terk etmesi ile bu şirketlerde çalışan Kırım Tatarları bir darbede işsiz kalarak yediler.  Kırım’a gıda ve diğer ihtiyaç malzemeleri getiren gemi ve diğer ulaşım araçları ambargo sebebiyle çalışamayınca Kırım ihtiyaçlarını giderme açısından Rusya Federasyonuna daha çok bağlı duruma geldi.

Bu süreçte Kırım Tatar diasporası üzerine düşeni yapmak için harekete geçti. Siyasi destek, miting gibi hareketlerin yanı sıra ekonomik ihtiyaçlarında giderilmesi için çalışmalar başlatıldı. Her ne kadar istenen seviyede olmasa da  yardımlar yapılmaya başlandı. Ramazan ayının rahmet ve bereket iklimini değerlendiren derneklerimiz bu konuda bazı çalışmaları başlattı. Kırım Derneği Genel Merkezi üyeleri arasında yaptığı çalışmalar neticesinde 50 bin USD toplayarak bu paranın Kırım’da ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasına vesile oldu. Bizde Seydişehir şubesi olarak kendi öz imkânlarımızın dışında bütün Türkiye’ye problemimizi anlatarak nasıl yardımcı olabilecekleri noktasında çalışmaları başlattık. Kırım’a Ses Ver Türkiye” sloganı ile başlattığımız çalışmalar neticesinde ilk ses Kimse Yokmu Derneğinden geldi. Dernek yetkilileri tarafından sağlanan 21 bin USD ile Kırım Müftüyatı ile ortak çalışmalar neticesinde 700 gıda paketi Kırım’da dağıtıldı. Bu organizasyonun güzel bir tarafı da gıda paketlerinin Kırım’da ilköğretim seviyesinde eğitim yapan 16 Milli Mektep talebelerine yapılmış olmasıdır.Kırım’ın en önemli ve stratejik konularında birisi olan anadil eğitimini desteklemek anlamında bir organizasyon oldu.

“Kırım’a Ses Ver Türkiye” çalışmalarına bir seste Mehir Vakfından geldi. Kırım için yapılabilecek en önemli çalışmalardan bir tanesi de hiç şüphesiz Kırım’da yaşayan vatandaşlarımızın sayısını % 14 lerden çok yukarı çekmek olmalıdır. Sürgünden geri dönüşün teşvik edilmesi yanı sıra evliliklerin artması da Kırım Tatar nüfusunu etkileyecek faktörlerden bir tanesidir. Kırım Tatar ailelerin dört çocuk yapması durumunda yok olmayacağını, varlığını devam ettirebileceği araştırma kurumları tarafından ifade edilmektedir. Kırım’da bazı kurumların başlattığı  “Dört Bizñi Kurtaracak” kampanyasına da destek olmak amacıyla Mehir Vakfı 20 çiftin evlenmesi için gerekli bütün masrafları ev eşyaları dahil olmak üzere karşılayacak. Bu konuda 20 çifti tespit çalışmaları şu an Kırım Müftülüğü tarafından yapılmaktadır.

“Kırım’a Ses Ver Türkiye” çalışmalarının en önemli basamağı ise önümüzdeki dönemde Kurban Bayramı ile gerçekleştirilecektir. Kurbanlarını ihtiyaç sahiplerinin olduğu yerlerde kestiren Müslümanlar bu sene Kırım’a ciddi ses vereceklerdir. Kurban kestirilmesi dini bir vecibe olduğu gibi ihtiyaç sahiplerine bir yardım ve daha çok kırsal kesimlerde yaşayan ve hayvan yetiştiriciliği yapan Kırım Tatarlarına bir destek olması açısından da önem taşıyor.