"Vatan sevgisi imandandır"

UKRAYNA TEK SEÇENEKMİ?


Nail AYTAR

 

Kırım Tatarları 1989 sonrası vatana dönüşü başlatıp akın akın baba dede topraklarına yerleştiler. Vatana dönen Kırım Tatarları 18 Mayıs 1944 tarihinde sürgüne gönderilmiş nüfuslarının yarısını kaybetmiş, yok olmamaya çalışırken vatana dönmenin sevinciyle gözleri hiçbir şeyi görmeden yeri geldiğinde toprağı kazarak çukur içinde, çadırlarda yaşadılar. Vatan toprağı ısıtır diyerek çoluk çocuk yaşadıkları bu yerlerden normal yaşanabilir bir eve geçmeleri bin bir zorlukla bir kısmı için gerçekleşirken bir kısmı daha bu şansı elde edemedi. Sürgüne gönderilirken ellerindeki ev, tarla, ahırındaki ineği, ocağındaki yemeğine kadar bırakan vatandaşlarımız ellerinden haksız yere alınanları bırakın geri almayı sorunlarını dinleyecek muhattab dahi bulamadılar. SSCB’nin çöküşünden sonra her şeyini paylaşan devletler ve bu meyanda bu mirastan payını alan Ukrayna mağdurların hakkı için bizi ilgilendirmez diyerek Kırım Tatarlarına sırtını döndü.

Kırım Tatar Milli Hareketi için geçmişte olduğu gibi bugünden sonrası içinde şiddet hiçbir zaman önereceğimiz ve onaylayacağımız bir şey olamaz. Tamamen barışçı yollarla hiçbir kimsenin burnu kanamadan vatana kısmen dönüldü ve siyasi organizasyon olarak Qurultay toplandı. Qurultay sonucu oluşturulan KTMM siyaseten Kırım Tatarlarını temsil ediyor. KTMM bugün için Ukrayna devleti açısından resmi hiçbir statüsü olmayan bir kurum olarak görülmektedir. Zaman zaman yerel yöneticilerin “dernek” statüsüne sokma girişimleri de KTMM’inin güç ve otoritesini yok etme girişimleri olarak algılanmalıdır. Tamamen demokratik seçimlerle oluşturulan KTMM Kırım Tatarlarının söz söyleme hakkına sahip siyasi temsilcisidir. 1991 yılında toplanan 2.Qurultay kararları arasında her milletin kendi geleceğini tayin etme hakkı çerçevesinde Kırım Tatarları da Kırım’da milli özerkliklerini isteyeceklerini beyan etmişlerdi. Bu çerçevede Kırım Tatar Milli Marşı ve bayrağı belirlenmiş ve bunlar her yerde kullanılmaktadır.

Lakin bu günkü gelinen noktada Ukrayna’nın ve özellikle Kırım Özerk Cumhuriyeti idarecilerinin gözünde Kırım Tatarları hiçbir değer ve önem taşımıyorlar. Kırım Tatarları da bu durum karşısında bugüne kadarki politikalarını gözden geçirme durumundadırlar. Tek alternatif Ukrayna politikası işi bizzat çözümsüzlüğe götürüyor. Nasıl olsa tamamen bize endeksli ve güdümlü politika izliyorlar zarar gelmez düşüncesi bu çevrelerde etkin görüş olmaya başladı. En güvendiğimiz ve beklentilerimiz olan politikacı Yuşçenko Hansarayına kadar gelip "şu özerklik talebini terk edin" dedikten sonra arkasından gelen politikacıların Kırım Tatarlarının menfaatine politika üreteceklerine üretmek istediklerine inanmak çok zor. Kırım Emniyet Müdürüyken Kırım Tatarlarına yapmadığını bırakmayan Mogilyov’un KÖC Başbakanı olduktan sonra Kırım Tatarlarının problemini çözecek yollar izlemesini beklemek saflık olacaktır. Aynı şekilde Rus yanlısı politikalar izleyen Yanukoviç’in de Kırım’da gözü olan ve fırsat kollayan Rusya menfaatlerine aykırı bir şey yapmasını bekleyemeyiz. İkiyüzlü politika izleyerek yüzümüze karşı iş yapıyor görünüp hiç bir şey yapmamayı tercih eden ve bunu politika haline getirenlere karşı artık bir şeyler yapılma zamanı gelmiştir. Bu ikiyüzlü politika ile Kırım Tatarlarını tepkisizleştirip asimilasyon politikası uyguluyorlar.

Bu kaypak politikalarının en bariz örneğini geçen ay Mustafa A. Kırımoğlu KTMM Başkan Yardımcısı Remzi İlyas’ın görevden alınacağını söylediğinde yok böyle bir şey, gündemimizde bile yok dedikten 1-2 gün sonra parlamentonun ilk toplantısında Remzi İlyas görevden alınmasıyla gördük. Tepkiler artık ciddiye alınmıyor ve Kırım Tatarlarına artık siz bir şey yapamazsınız Kırım Ukrayna’nındır diyorlar. Ankara’da Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezini ziyaretinde Büyükelçinin bir lafı niyeti de çok açık belli etmektedir. Elçi Bodnar "Kırım Tatarlarının Ukrayna’nın ayrılmaz bir parçası" olduğunu söylemesi çok manidardır. Ukrayna’da bugün Kırım Özerk Cumhuriyetini dahi hazmedememiş politikacıların varlığını biliyoruz. KÖC lağv ederek iki bölge oluşturup bu bölgeleri doğrudan Ukrayna’ya bağlama teklifini yapan siyasetçiler var. Kamuoyunu bilgilendirip halkımıza açıklamalar yapması gerekenler önce meseleyi doğru analiz edip değerlendirmeli ve tam mahkumiyet görüntüsü veren çizgiyi değiştirmelidirler. Yoksa Kırım Tatarlarının yağmurdan kaçarken doluya tutulmaları içten bile değildir.




Özet: Lakin bu günkü gelinen noktada Ukrayna’nın ve özellikle Kırım Özerk Cumhuriyeti idarecilerinin gözünde Kırım Tatarları hiçbir değer ve önem taşımıyorlar. Kırım Tatarları da bu durum karşısında bugüne kadarki politikalarını gözden geçirme durumundadırlar. Tek alternatif Ukrayna politikası işi bizzat çözümsüzlüğe götürüyor. Nasıl olsa tamamen bize endeksli ve güdümlü politika izliyorlar zarar gelmez düşüncesi bu çevrelerde etkin görüş olmaya başladı.


Konu:
MAKALE


Güncelleme:
21.04.2013 18:13:14


Yazarın diğer yazıları:
Nail AYTAR


39. sayıdaki diğer yazılar

264 defa okundu
Yazıcı uyumlu sayfa