"Vatan sevgisi imandandır"

MİLLİ MARŞIMIZ – ANT ETKENMEN


Tuncer KALKAY

 

 

 

 

 

 

Bayraklar ve milli marşlar, milletlerin, ülkelerin en önemli milli sembolleridir. Milli semboller, ait oldukları millet ve ülkelerin insanları tarafından en üst derecede saygı ile korunan en hassas değerlerlerdir. Bu hassasiyetin gösterilmesi ve paylaşılması kendiliğinden oluşur. Bu hassasiyeti paylaşmaktan imtina edenler, gerekli özeni göstermeyenler en hafif şekli ile ayıplanırlar. Hatta pek çok ülke milli sembollerini kanunları ile koruma altına alarak, bu değerlere karşı saygısızlık olarak tanımlanabilecek davranışları da cezalandırırlar.

Milletler ve ülkeler, bırakınız kendi vatandaşlarını, diğer ülkelerin insanlarından bile kendi milli sembollerine saygı beklerler. Dolayısıyla milli semboller de milli varlığın en önemli unsurlarını oluşturur.

Milletler için “var olma” ne kadar büyük önem taşıyorsa,, “var olma” nın işareti olan sembolleri de o kadar önem taşımaktadır. Bir yerde milli semboller, milli kimliğin ilk görüntüsünü ve temel ögesini oluşturur. Bu bakımdan, milli sembollere gereken özeni göstermesi, gereken değeri vermesi ve onu koruması herkesin en temel ve tabii milli görevidir.

Bu yaklaşım genelde herkes tarafından benimsenmesine rağmen, bazen farkında olmayarak istenmeyen durumlarla da karşılaşılmaktadır. Genellikle önemli toplantılara milli marşların söylenerek başlanması, hem milli marşa olan saygının yerine getirilmesi, hem de o toplantıya verilen önemin gösterilmesi yönünde de değerlendirilir. Ancak bu toplantılarda, bazen milli marşın sözlerinin karıştırılması, müziğin gerektirdiği  ahengin sağlanamaması, ortaya hiç de hoş olmayan bir tablonun çıkması sonucunu doğurmaktadır.

Milli marşın gereği gibi icra edilememesi, icrada bulunan herkesin içinde bir suçluluk duygusu yaratmaktadır. Netice itibariyle; milli marşı rencide etmiş, mili marşı incitmiş, koruma görevini yerine getirmek bir yana ona zarar vermiş olmanın yüklediği bir mahcubiyet, bir suçluluk bütün benliğimizi sararak, pişmanlık duygumuzu da ortaya çıkarmaktadır.

Bu suçluluk duygusunu kimseye yaşatmamak için, milli marşın söylenmesini gerektirecek ortamı yaratanlara da asıl sorumluluk düşmektedir. Bunun içinde bilinen çeşitli yöntemler bulunmaktadır. En sağlıklı olanı ise milli marşın önceden usulüne göre kaydedilmiş halinin gerekli cihazdan okunmasıdır. Zamanımız teknolojisi ile söz konusu cihazların temin edilmesi kesinlikle bir problem değildir.

Kırım Tatarlarının milli marşı olarak kabul edilen “Ant Etkenmen” 3 kıta halinde yazılan bir şiir olup, son dörtlüğü milli marş olarak söylenmektedir. Milli marş olarak söylenirken de son dörtlükteki her mısra nakarat halinde tekrarlanmaktadır.

Ant Etkenmen

 

Ant etkenmen Tatarların yarasını sarmağa

Nasıl olsun eki qardaş birbirini körmesin?

Onlar içün ökünmesem, muğaymasam, yaşasam

Közlerimden aqqan yaşlar derya-deniz qan bolsun.

 

Ant etkenmen şu qaranğı yurtqa şavle sepmege,

Nasıl bolsun bu zavallı qardaşlarım iñlesin?

Bunu körüp buvsanmasam muğaymasam, yanmasam

Yuregimde qara qanlar qaynamasın, qurusun.

 

Ant etkenmen, söz bergenmen millet içün ölmege

Bilip, körüp, milletimniñ köz yaşını silmege.

Bilmey körmey, biñ yaşasam, qurultaylı han bolsam,

Kene bir kun mezarcılar kelir meni kömmege.

 

Bilindiği gibi, Kırım Tatarları bugün “var olma” mücadelesi veren bir millettir. Bu bakımdan milli değerlerine sahip çıkması, onları yaşatması ve koruması hayati önem arz etmektedir.

Genellikle bütün milli marşlar için geçerli olan yukarıdaki açıklamalarımızdaki durumlar “Ant Etkenmen” için de geçerlidir. Genellikle üç kıtası okunmaya çalışıldığında, her kıtada nakarat olarak tekrarlandığında çok uzun bir marş ortaya çıkmakta, buna paralel olarak marşın sözleri karıştırılmakta, müzik ahengi de bozularak hoş olmayan bir durum ortaya çıkmaktadır. Bunları bertaraf etme niyetiyle de marş yarım kesildiğinde daha vahim bir sonuçla karşılaşılmaktadır.

Kırım Tatar Milli İstiklal Mücadelesinin lideri olan, 1917 yılında Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi Başkanlığı, Kırım Müftülüğü, Kırım Tatar Demokratik Cumhuriyeti Başbakanlığı görevlerinde de bulunan ve 1918 yılında Bolşeviklerce şehit edilen Noman Çelebi Cihan tarafından yazılması da “Ant Etkenmen”e ayrı bir anlam yüklemiştir.

Kırım Tatarlarının istiklalini ilan edecek olan 1. Kırım Tatar Milli Kurultayının 9 Aralık 1917 tarihindeki açılışında, milli değerlerin ve sembolerin kullanılmasına büyük önem verilmişti. Bahçesaray’da toplanan ve ilk resmi açılışı Hansaray’ın Divan Odasında yapılmasına karar verilen 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı’nda; Cuma Namazı’ndan sonra, Kurultay Milletvekilleri Divan odasına geçerken bandonun “Ant Etkenmen” marşını çaldığı, Kırım Tatar Demokratik Cumhuriyetinin Dışişleri ve Savunma Bakanı Cafer Seydahmet Kırımer’in “Hatıralar”ında da anlatılmaktadır.

Bestesi anonim olan, yani Kırım Tatar milletine ait “Ant Etkenmen” 1917 yılından beri Kırım Tatar Milli Marşı olarak söylenegelmiştir. Şiirin üçüncü kıtasındaki “millet” sözü eserin ilk yazıldığı halinde “bilmek” şeklinde ise de, milli marş olarak kullanılan biçimde “millet” olarak geçmektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, “Ant Etkenmen”in son dörtlüğünü oluşturan Milli Marş halini, sunduğumuz 1 dakika 21 saniyelik mp3 formatındaki dosyadaki gibi söylenmesini önemle tavsiye ederiz.

Ant Etkenmen’i dinlemek, eşlik etmek ya da bilgisayarınızda bulundurmak için lütfen tıklayınız.




Özet: Milletler için “var olma” ne kadar büyük önem taşıyorsa,, “var olma” nın işareti olan sembolleri de o kadar önem taşımaktadır. Bir yerde milli semboller, milli kimliğin ilk görüntüsünü ve temel ögesini oluşturur. Bu bakımdan, milli sembollere gereken özeni göstermesi, gereken değeri vermesi ve onu koruması herkesin en temel ve tabii milli görevidir.


Konu:
yazar


Güncelleme:
01.02.2010 09:17:44


Yazarın diğer yazıları:
Tuncer KALKAY


16. sayıdaki diğer yazılar

4424 defa okundu
Yazıcı uyumlu sayfa