"Vatan sevgisi imandandır"

Bayar: "Diaspora, Kongre ile birlikte vatana dönüşü gündemine almalı"


qha


ANKARA (QHA) - Kırım Haber Ajansı, dünyanın farklı yerlerinde bulunan Kırım Tatar aktivist, siyasetçi ve sivil toplum erbaplarından yaklaşan Dünya Kırım Tatar Kongresi ile ilgili görüşlerini almaya devam ediyor.

Öncelikle 2009 yılında yapılan ilk Dünya Kırım Tatar Kongresi’ni değerlendiren Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı, Kırım Tatar Teşkilatları Platformu İcra Kurulu Üyesi Av. Namık Kemal Bayar, genel kanaat ve yargının aksine 2009 yılında yapılan Kongre görevini başarıyla yerine getirdiği fikrini ifade ederek, “Kongrenin 2009 yılında yapılan ilk toplantısının başarısı, iki asırdan fazla süredir dünyanın dört bir yanına dağılan Kırım Tatarlarının vatanımız Kırım’da tekrar toplanmasıdır. Kongrede şu oldu, sonrasında bu oldu, yapılması gerekenler yapılmadı gibi bir takım sözlerle 2009 Kongresi’nin bu tarihi ve çok önemli milli görevi başarıyla tamamlaması gerçeği perdelenmemelidir.

2009 Kongresi ile Kırım Tatarları iki asırlık zamana ve bu zaman sürecinin doğurduğu farklılık ve ayrılıklara karşın bir araya gelebileceklerini, birbirleriyle görüşüp anlaşabileceklerini, birlikte çalışabileceklerini ve her şeyden önce dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın bütün Kırım Tatarlarının kalbinin Kırım için çarptığını ispatlamıştır” şeklinde konuştu.

Kongre sonrasında oluşturulan Koordinasyon Kurulu, tüzük, kurumsallık üzerine söylenen sözlerin hiç birinin bu başarıyı lekeleyemeyeceğini belirten Bayar, “Bilakis, geçtiğimiz altı yıllık süreç içinde ve özellikle vatanın yeniden işgalinden sonra geçen bir buçuk yıla yakın zaman zarfında, Kongre ve millî mücadelemiz üzerine yapılan eleştiriler, yazılan çizilenlerden hareketle esasen önümüzdeki toplantıda neler üzerinde durulacağı, neleri nasıl yapmamız ve neleri yapmamamız gerektiği konusunda Kırım Tatar siyasetçi, aktivist ve aydınlarında hemen hemen bir görüş birliği de oluşmuş diyebiliriz. Bu da Kongrenin ikinci toplantısından çok daha spesifik ve doğrudan Kırım Tatarlarının hayatını etkileyebilecek kararların ve oluşumların doğabileceği ümitlerini arttırıyor” dedi.

Görüldüğü gibi Kongreden en büyük beklentinin, dünyadaki tüm Kırım Tatar sivil toplum kuruluşları ve benzeri kuruluşları millî hareket ve mücadele ilkeleri etrafında toplayabilecek kurumsal bir yapının bu toplantı ile resmen kurulması olduğunu kaydeden Namık Kemal Bayar, bu kurumsal yapının, çok katılımlı, karar alma süreçlerinde tabanın tercihlerine öncelik veren, temsil yapısı kuvvetli olması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Ancak, bu gereklilik yanı sıra pratik olarak işleyebilir, faaliyet yapabilir, hızlı karar alma ve hareket etme kabiliyeti yüksek bir yapı kurulması da çok önemlidir. Mesela, 2009 Kongresi’nde oluşturulan Koordinasyon Kurulu yapısı, hepimizin hemfikir olduğu üzere esasında neredeyse çalışması imkansız bir yapıydı ki maalesef çalışmadı. Bu tecrübeden hareketle, Kongre için bir karar alma, yönetim, onama ve denetim organları tasarlanmalı ve bu organlar şeffaf, hesap verebilir ve adil temsil ilkeleri çerçevesinde işbaşı yapmalı. Esasen, katılım için müracaat eden teşkilatlar paylaşılacak Anatüzük taslağında da bu ilkelerin mümkün olduğunca korunarak sağlıklı çalışabilir yapı oluşturmak istedik. Elbette, kağıt üzerinde ne yazarsanız yazın, sistemi işleten esas unsur insandır. İş yapmaya gönlü olmayan, liyakatli olmayan kişilerle en mükemmel tasarlanan sistem dahi kısa zamanda arıza verir.

Anatüzük taslağında üzerinde durduğumuz bir başka konu merkez ülke hukuku yanı sıra teşkilatların bulunduğu ülke hukuk düzenlerine aykırı düzenlemeler olmaması idi. 2009 Kongresinde delegelere dağıtılan tüzük tasarısında bu sıkıntı oldukça fazla idi ve o tarihte kabul edilseydi tüzük ölü doğmuş olacaktı.”

Kongrenin ikinci toplantısının kurumsallaşma dışında bir diğer önemli görevi ve fonksiyonunun da dünyadaki Kırım Tatar diasporasının Kırım’ın bir kez daha işgaline karşı duruşunu belgelemek, vatan Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarına yönelik insan hakları ihlalleri, baskı ve yıldırma faaliyetleri ve her türlü hukuksuzluğa karşı yapılacak işleri, hareket tarzını ve stratejileri belirlemek olacağını kaydeden Bayar, Kongrenin bir başka fonksiyonunun da artık diasporanın vatan Kırım’a dönüşünü konuşmaya başlaması olması gerektiği fikrini dile getirdi ve “Şahsi fikrime göre diaspora artık bu Kongre ile birlikte ve sonrasında vatana dönüşü gündemine almalı ve Kongre kurumsal kimliğinin önemli işlerinden biri de bu amaçla politika ve strateji üretmek olmalı” şeklinde konuştu.

Son olarak Kongrenin, genel politika ve stratejileri belirleyen, bu politika ve stratejiler çerçevesinde bağlı teşkilatlara vazife ve iş veren; ve bu teşkilatlardan bu işlerle ilgili geri bildirim alan bir yapı olması gerektiğinin altını çizen Namık Kemal Bayar, bir koordinasyon ve eşgüdüm işlevi yanı sıra temsil işlevini de yerine getirmesi, faaliyet ve işlerin yapılması ve sonuçları takip edebilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu düşüncelerle Dünya Kırım Tatar Kongresinin ikinci toplantısının milletimize hayırlı olmasını diliyor ve millî hareket, Millî Kurultay ve Millî Meclis ilkeleri etrafında birleşen bütün teşkilatları Ankara’da ağırlamaktan şeref duyacağımızı belirtmek istiyorum” dedi.

QHA

 




Özet:


Konu:
-


Güncelleme:
14.07.2015 15:53:19


Yazarın diğer yazıları:
qha


47. sayıdaki diğer yazılar

292 defa okundu
Yazıcı uyumlu sayfa